Bu sayı da öğrenciyi satrançla tanıştıran 1. kademe antrenörlerimiz ve satranç eğitimine gönül verenler için bilgi ve düşüncelerimizi paylaşacağız.
1. kademe antrenör öğrenciyi satrançla tanıştıran, öncelikli görevi satrancı sevdirmek olan satrancın temel kurallarını öğreten, öğrenciyi satrancın gizemli dünyasına girmesini sağlayan çalıştırıcıdır.
Bu seviyedeki eğitimde hatalar, öğrencinin satrançtan uzaklaşmasına ya da yanlış bilgiler edinmesi nedeniyle daha sonra düzeltilmesinde vakit kaybedilen problemlerle karşılaşılmaktadır.
Öğrenciyi satrançla tanıştıran çalıştırıcının ilk amacı, satrancı öğretmekten önce sevdirmek olmalıdır, çünkü öğrenci satrancı severse daha çok ilgi gösterecek daha çok ilgi gösterince de zaten daha hızlı ilerleyecek ve daha başarılı olacaktır. Ülkemizde hızla yaygınlaşan satrancın eğitimine yeni başlayanların çoğunluğunun 8 yaş altı olması ve bu yaş grubunun 9 yaş ve üstüne göre daha duygusal bir yapıda olmaları nedeniyle de bu öğrencilerin eğitiminde her zaman teşvik etme, ve sevdirme , ön plandadır.
Bu nedenle bu düzey çalıştırıcı öğrenciye satrancı daha fazla nasıl sevdirebilirim diye düşünmeli ve bunun için yollar aramalıdır. Bunun için de öncelikle öğrenciye kendini sevdirmelidir. Öğretmeni severse o öğretmenin öğretecekleriyle de ilgilenir, ama sevmezse zaten satranç eğitimi bile almak istemeyecektir ve daha eğitim başlamadan bitmiş olacaktır. Bu nedenle öğrenciyi satrançla tanıştıran çalıştırıcı, çocuklarla iletişim konusunda kendisini geliştirmeli, onlara önce kendisini sevdirmek için, sonra da satrancın temel kurallarını daha eğlenceli nasıl anlatabileceğinin yolları konusunda uzmanlaşmaya çalışmalıdır. Yani hedefi öğrenciye daha çok bilgiyi verebilmek değil, daha çok satranç sevgisi ve oyun zevki vermeye çalışmaktır, bu nedenle vereceği bilgiyi daha eğlenceli nasıl anlatabileceğinin yollarını araştırmalıdır.Çünkü öğrenci öğretmenini sever ve satranç öğrenmekten ve oynamaktan zevk almaya başlarsa zaten daha hızlı ilerlemeye başlayacaktır.Satranç kurallarının eğlenceli bir şekilde anlatılmasında kullanılan temel yöntemlerden biri kuralları masalsı bir dille anlatmak, hikayeleştirerek anlatmaktır.Bu hem çocukların ilgisini çekmekte hem de daha akılda kalıcı olmaktadır. Bu konu ile ilgili olarak da öğrenciyi satrançla tanıştıran çalıştırıcılara çok yardımcı olacak özellikle 8 aş altı öğrenciler için hazırlanan öncelikle Ozan Çapan?ın ?masallarla satranç? kitabını önerebiliriz. Bu kitabın dışında dergimizde de geçen sayıda Menderes Sargın?ın tanıttığı 8 yaş altı için hazırlanmış pek çok satranç kitabından yararlanılabilir.
Burada çalıştırıcıların dikkat etmesi gereken bir konuda velilerle iletişim ve velilerin bilgilendirilmesidir. Yani, öğrenciyle yapılan eğitimin hedeflerinin veli ile paylaşılması, ilk hedefin satrancı sevdirmek olduğunun belirtilmesi ve ağırlıklı olarak bunun için çaba harcanacağının bilinmesinde fayda vardır, aksi takdirde veliler ?çocuğumuz çok hızlı ilerlemiyor, çok eğleniyor ama yavaş ilerliyor? gibi eleştirilerde bulunabilirler. Bu nedenle özellikle bu yaş grubunun eğitimi sırasında eğitimin hedefleri ile ilgili veliyi bilgilendirmek önem taşımaktadır.
Özellikle veliye satrancın faydaları ile ilgili bilgiler verilmelidir, veliler satrancın sadece bir oyun değil bir eğitim aracı olduğu konusunda bilgilendirilmelidirler.
Bu konuda temel olarak aşağıdaki özellikleri satranç öğrencisine kattığı özellikler olarak anlatabiliriz.
- Zihinsel gelişime pozitif katkılar yapması
- Muhakeme gücünü artırması
- Analiz-sentez yapma becerisi
- Yaratıcılığı teşvik etme
- Strateji geliştirme
- Fotografik hafızanın gelişimine katkı sağlama
- Problem çözme kapasitelerini artırma
- Sakin ve soğukkanlı olmayı öğretme
- Neden-sonuç ilişkisini kavrama
- Rakibine saygılı olmayı öğreten bir centilmenlik
- Risk alma
Satrancın faydalarının velilere anlatılması velinin desteğinin daha da artmasını sağlayacaktır, tabii bu da öğrencinin satranç eğitimine olan devamlılığını etkileyeceği için önemlidir. Önümüzdeki sayıda satrancın faydası ile ilgili olarak yapılan bir araştırmadan bahsederek bu konuya devam edeceğiz.
Bu yazı satranclife dergisi ekim sayısında satranç antrenörlüğü isimli köşemde yayımlanmış köşe yazımdır.